Shahzadeh N. İgual’in üçüncü romanı yakında çıkıyor…
“… Binlerce yıllık yaşına bakmadan hâlâ çekici bir kadın gibiydi bu şehir. Yorulan ama zinhar yaşlanmayan… Mehtapla vuslat için saçlarını tarar gibi, Nakş-ı Cihan’ıyla dünyaya hava atar gibi, Siosepol Köprüsü’nü gerdanlık misali boynuna takar gibi, Zâyenderûd’un serin suyunda yüzünü yıkar gibi, Çehel Sütun Sarayı’nın güz çiçeklerini saçına takar gibi, adına yazılan gazellerle şarkılarla gurur duyar gibi, şehirlere de sırılsıklam âşık olunduğunu doğrular gibi, geceye hazırlanıyordu İsfahan…”
2018 yılı İsfahan’ıyla XVII. yy sonu İsfahan’ını paralel birer aşk hikayesiyle birleştiren roman, insanoğlunun kalıtsal tabularına yenilerini kendini harap etmek pahasına eklemeye nasıl muktedir olduğunu anlatırken, okuyucuyu sabit fikirlerini sorgulamaya davet ediyor. İsfahan’ın sokaklarını, çarşılarını, esnafını, en gözde kafelerini, manastırlarını ve imkansız aşklarını dört yüzyıl ara ve paralellikle anlatırken…
Pek yakında en sevdiğiniz kitapçıda, sonra başucunuzda: İsfahan’ın Gözyaşları
Comments are closed